Çocuk Diş Tedavisi


Çocuk Diş Tedavisi

Süt Dişlerinin Önemi

   Süt dişleri her ne kadar ağız içerisinde geçici olarak nitelendirdiğimiz dişler olsalar bile insan hayatındaki büyüme ve gelişmenin en fazla olduğu bir dönemde çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını sağlama, çene yüz gelişimini destekleme ayrıca kalıcı dişlerin doğru konumlara sürmelerini sağlamlarından dolayı son derece önem arz etmektedirler. Süt dişlerinin olası bir durumda erken kaybı birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Kaybedilen dişten kaynaklı oluşan boşluktan dolayı komşu diş oraya doğru yönelecektir ve altta sürmekte olan diş ağızda yer bulamadığından ya yarı gömülü kalacak ya da normal yerinden başka bir konumda çıkacaktır. Bu durum daimî dişlenmede, çene darlığına, çapraşıklığa ve daha karmaşık bir ortodonti gereksinimine yol açacaktır.  Bu sebeple dişlerin ağza ilk sürüşünden itibaren her birey düzenli olarak kontrol amaçlı diş hekimine başvurmalıdır.

Bebeklerdeki Süt Dişlerini Korumak İçin Ne Yapabilirim?

   Bebekler motor becerileri gelişmediğinden dolayı kendi ağız hijyenlerini sağlayamazlar. Bu durumda anne babanın onlar için bu görevi yerine getirmeleri gerekir. Hasta velisi günde bir ya da iki sefer gazlı veya nemli bir bez ile süt dişinin etrafını silerek süt dişini korumaya yardımcı olabilir.

   Diş temizliğinin dışında beslenme de süt dişlerinin korunması adına önemli bir noktadır. Bu konuda anneye düşen görevler vardır. Öncelikle emzirme sıklığı çok olmamalıdır (yaklaşık olarak günde 7 öğünden fazla olmamalı). Anne son emzirmeden sonra mümkünse bebeğe su içirtmelidir, bebeğin uyumadan önce içtiği son şey su olmalıdır. Biberonun içerisine bal, reçel vb. şeker içeriği yoğun gıdalar konulmamalıdır ayrıca biberonla beslenme sıklığı azaltılmalıdır.

   3 yaşından itibaren yavaş yavaş gelişen motor becerileriyle ebeveyn kontrolünde diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Şeker içerikli gıdaların tüketimi azaltılmalı ve atıştırmalıklar günde 3 ten fazla olmamak kaydıyla normal öğünlerden sonra tüketilmelidir.

Çocuklarda Flor Kullanımı

   Dişler mineralize olurken ortamda florun bulunması dişleri asit ataklarına ve dolayısıyla çürüklere karşı daha dayanıklı hale getirir. Florün kullanımı iki şekilde olur; birincisi florun sistemik olarak florürlü su, süt vb. içeceklerle ve tabletlerle vücuda alınması ikicisi ise hekim tarafından lokal olarak ağız içerisinde dişlere uygulanan florürlü jeller ve verniklerdir.  Flor yetersizliği durumlarında flor takviyeleri alınmalıdır. Fakat gereğinden fazla flor ise daimi dişlerin ön yüzeylerinde beyazımsı düzensiz lekeler oluşturabilir (florozis).

Fissür Örtücü (fissür sealent) nedir?

   Azı dişleri ağıza süren ilk daimi dişlerdendir ve doğru konuma gelmesi zaman almaktadır. Derin girinti ve çıkıntıları bulunan bu dişler doğru konumlarına gelinceye kadar çiğneme fonksiyonuna dahil olmadıkları için üzerinde gıda birikimi olur ve bu birikim sonucu çürümeye elverişli olan derin girinti çıkıntılar kolaylıkla çürüyebiliyor. Koruyucu diş hekimliği uygulamalarından olan fissür örtücü bu duruma engel olmak, çiğnemede büyük rolü olan bu dişleri korumak adına uygulanan bir yöntemdir. Diş aşındırılmadan çiğneme yüzeyindeki girintilere uygulanan, ağrısız olan bu uygulama ileride çok büyük problemlere yol açabilecek ve diş dokusunun kalıcı olarak zarar görmesine neden olacak bir durumu engellemesi yönünden koruyucu diş hekimliğinde oldukça önemli bir uygulamadır.

Çocuk Dişlerinde Yer Tutucu Uygulamaları

   Süt dişlerinin erken kaybında kaybedilen dişe komşu dişler oluşan boşluğu kapatma eğiliminde olurken karşı çenedeki diş ise bu boşluğa doğru uzama eğilimindedir. Bu durum altta sürecek olan dişin doğru konuma gelmesini engeller ve bu durum daimî dişlenmede çapraşıklığa neden olabilmekte hatta dişin yarı gömülü olmasına neden olabilmektedir. İleri dönemde daha karmaşık ve uzun bir ortodontik tedaviyi engellemek adına bu dişin erken kaybında diş hekiminin yapacağı planlamayla eksik dişin oluşturduğu boşluğu koruyan yer tutucu dediğimiz uygulama ile alttaki diş doğru konumuna sürer ve olası problemler engellenmiş olur.

Çocuklarda Parmak Emme Alışkanlığı

   Çocuklarda emme hareketi çok kuvvetli ve ağız içerisinde basınca neden olan bir harekettir. Çocuk beslenme vakitlerinin dışında onu rahatlatacak olan bu hareketi parmağını emerek karşılamaktadır.  Parmak emme hareketinin 2 yaşının sonuna doğru terkedilmesi gerekir. Ancak eğer bu durum devam ederse oluşan emme basıncı gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerinde olumsuz etkiler yaratarak ağız ve diş sağlığını kötü etkileyebilmektedir. Çocuk 5 yaşına kadar bu alışkanlıklarından vazgeçmez ise ebeveynler bu konuya müdahale etmelidir.